3 Eylül 2009 Perşembe

ricky rubio,draft macerası ve barcelona'ya transferi


ricky rubio.tam adı ricard rubio i vives.katalan kökenli,barcelona doğumlu ve de barcelona'nın altyapısıyla ortak çalışan son yılların önemli oyuncu fabrikalarından dkv joventut çıkışlı klişe tabirle 'wonderkid'.uzun yıllardır avrupa'da görülmemiş çapta bir yetenek.zeki,hızlı,oyun konsantrasyonu ve zekası muazzam ve işin şov yönünü hemen hemen her ispanyol gibi iyi beceriyor.zaten ispanyolların basketbol ve futbolu hakkında hep fiyakalı derler.bu rubio da bu fiyakalı denen biçimde yetiştirilmiş bir adam.pas yeteneği onu ileride nba'de asist krallığına oynatacak kadar muazzam ki avrupa'da bu ortalamayı yakalayan adam;nba'e uyum sağlarsa istatistiğini ikiye katlar.her ispanyol guard iyi pasördür ama bu hepsinden daha iyi.jose calderon'dan da daha iyi bence.skora gitme ve fast break konusunda da çok yaratıcı.top çalma yeteneği ise bambaşka.o upuzun kolları ve kocaman elleriyle her şeyi yapabiliyor.16 yaşında o meşhur turnuvada yaptığı istatistikleri vermeyeceğim.herkes biliyor artık insanlık sınırlarını aştığını turnuva esnasında.16 yaşından itibaren de euroleague ve acb gibi avrupa'nın en önemli iki organizasyonunda süreler almayı başardı.hem de öyle 5 dakika gibi süreler değil.17,18 dakika ortalama tutturdu ki o yaştaki bir oyuncuya o süreleri yugoslav takımları dışında başka takımların verdiği pek görülmüş bir olay değildi.hatta acb'de ilk oynadığı maçta 15 yaşında bile değildi.geçen sezonun önemli kısmında sakat olmasına rağmen kendini toparladı ve de acb'de 10 sayı 2.6 ribaund 6.1 asist ve de 2.3 top çalma ortalamalarını sadece 23 dakikada yaptı ki bu adam hala 19 yaşında girmedi.21 ekim 1990 doğumlu.sırp kökenli bojan krkiç ile beraber avrupa'yı sallayan ispanyollar oldular.tüm bunlar ricky rubio'yu doğal olarak çok göz önünde biri yaptı ve de egosu scoutların dediği gibi tavan yaptı.bu da onun eksikliklerinin görmezden gelinmesine ve de draft öncesi yaptığı gibi nazlanmalara neden oldu.draftexpress ve nbadraft gibi sitelerde rubio övüldüğü gibi eleştiriliyor da.hem oyunu hem de son zamanlarda ortaya çıkan mental yönüyle.oyununa gelirsek;bu iki sitede öncelikle rubio'nun şut mekaniği oldukça kötü bulunuyor.bildiğiniz gibi zıplamadan ya da çok az zıplayarak atıyor ve de perdeden çıkıp şut atması da gene bu şut mekaniği nedeniyle zorlaşıyor.bu yönü oldukça zayıf.gene orta mesafe şutu yok.üçlük şutu da düşük yüzdeli ve istikrarsız.asist,savunma,top çalma ve bir guarda göre ribaund konusunda patlayıcı özelliklere sahip olmasına rağmen skor olarak patlayacılığı bulunmuyor.top kaybı çok fazla.maç başına 3 top kaybı.(ama ben bunun yaşına verilmesi gerektiğini düşünüyorum.bu adamın oyunu olgunlaşmadı sonuçta.bizim 90 doğumlu oyuncular daha top süremezken bu adam acb'de döktürdü) ve de fiziği ve sıçrama kabiliyeti avrupa için iyi ama nba için sıradan.tabi oyununun iyi yönlerine ve yaşına göre bunlar bence çok da fazla değil ama bu demek oluyor ki nba yıldızı olması için kendini daha çok geliştirmesi gerekiyor ,doğal olarak da egosunu azaltması lazım.draftten önce o takımda şurada burada oynama gibi nazlanmaları yüzünden 5.sıradan seçildi.önceden blake griffin'in ardından seçilmesi bekleniyordu aslında.sonraki açıklamaları da biraz şımardığını gösterir gibiydi.dkv joventut da kendisi için çok yüksek bonservis bedeli istedi ama nba takımları en fazla 500 bin dolar bonservis ödeyebilir.david stern;bu uygulamayı nba takımlarını avrupa takımlarının oyuncağı haline getirmemek için koydu ve de gördüğünüz gibi ekonomik bağlamda işe yarıyor.ama rubio bu nedenle hayal ettiği gibi hemen nba yolunu tutamadı.ya takımında kalacaktı ya da onu isteyen takımlara gidecekti.bir ara türk takımlarından birinin rubio ile ilgilendiği yolunda haberler çıkmıştı,hem de dış basın kaynaklı haberlerdi bunlar.baya heyecanlanmıştım bir efes pilsenli olarak.dedim yoksa rakoçeviç ve rubio yan yana mı oynayacak ve de benim kalbim buna dayanacak mı? ama ergin ataman sonradan bir açıklama yaparak menajerlerin rubio'yu kendilerine taklif ettiğini ama bu teklifi gerçekçi bulmadıklarını,bunun oyuncuya piyasa yapmak için uygulanan bilinen bir menajer taktiği olduğunu ve zaten takımda ender gibi bir guard bulunduğundan bunu istemediklerini söylerek;özellikle içinde ender arslan'ın geçtiği tümceyi litaratüre sokmuştu.şimdi barcelona'ya 5 milyon euro gibi rekor bir fiyatla transfer oldu.açıkçası zekice bir hareket.hem çaylak sezonundan daha fazla para kazanacak hem de 2 sezon euroleague'de bol bol maç yapacak ve j.r holden,diamantidis gibi savunmacılarla oynayarak yeteneklerini geliştirebilecek.zaten eksiklikleri epey var dediğim gibi.fiziğini de bu süre zarfında biraz daha geliştirebilirse 2 yıl sonra nba yolunu tutar.çünkü sözleşmesi 6 yıllık ama 2 yıl sonunda nba'e gitme opsiyonu bulunuyor.buradan da anlaşılıyor ki 2 yıl sonra tıpış tıpış nba'e gidecek.yerinde bir hareket.onu avrupa parkelerinde biraz daha seyretme imkanımız olacak ve de acb trt'de yayımlanırsa rubio'yu trt ekranlarında 3 numaralı oyunu eliyle gösterirken bol bol seyredebileceğiz.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder