6 Eylül 2009 Pazar
7 eylül türkiye-litvanya karşılaşması
3 Eylül 2009 Perşembe
bodiroga
ricky rubio,draft macerası ve barcelona'ya transferi
2 Eylül 2009 Çarşamba
sen neymişsin be ender!
ender,sen neymişsin ya.aklıma geldin durup dururken.bazen böyle durup dururken aklıma gelirsin bilir misin?basketbol hakkında düşünürken aklıma sen ve senle beraber yaşlandığım yıllar aklıma gelir.televizyon karşısında bir maçta 1-2 yaş yaşlandırabilirdin beni ender.çok maç bilirim top eline geçip eline yüzüne bulaştırdığında kendimi koltuktan attığımı.çok maç bilirim ellerime yukarı kaldırıp 'yaa sabır' diye dua ettiğimi.senle çok fazla anımız var ender.her ne kadar bilmesen de çok şey yaşadım ben senle.sevinç hariç her türlü duyguyu yaşattın bana.sayı ve asist yaptığın zaman bile sevinemez oldum efes pilsen'de kalmayı garantilersin diye... bir ara union olimpija,tau ceramica ve panionios üçlüsüyle gerçirdiğin bir sezon vardı.her takım değiştirceğin söylendiğinde kalbim hoplardı 'ya efes'e geri dönerse' diye.iki kez bunu atlattım ama üçüncü de fena vurdun ender,altın vuruşu yaptın koçum ve geldin geri.inanılmaz bir şey ama daha 26 yaşındasın.25 yaşındaki futbolcuya genç semih denilen bir ülkede genç bile sayılırsın.geçen ergin ataman bir açıklama yaptı.rubio türkiye'den bir takıma gelecek diye bir dedikodu yayılmıştı.ergin ataman da bu bir menajer spekülasyonu,bize rubio'yu teklif ettiler ama biz kabul etmedik.çünkü bizim guardımız var.ender var demişti.o zaman işte dedim 'ender,neymişsin be'.harika çocuğu bile gölgede bıraktın! sorabilirsiniz resim niye olimpija formasıyla diye.onu efes formasıyla görmeye dayanamıyorum çünkü,olmuyor...
acb trt'de mi?
29 Ağustos 2009 Cumartesi
caster semenya,cinsiyet tartışmaları ve cinsiyet testi
caster semenya adlı atleti atletizm seven ya da sevmeyen herkes duymuştur artık.duyma sebebi ise aslında 800 ve 1500 metredeki başarıları olmadı.inanılmaz dereceler yaptı belki(bolt kadar olmasa da,tabi kendi dalında) ama onu daha çok yarışmalara girmeden önce yapılmak istenen cinsiyet testi ve elde ettiği başarılardan sonra açıklanan ilk sonuçlarla tanıdık çoğumuz.semenya aslında inanılmaz genç bir atlet.sadece 18 yaşında(onlarda bizdeki gibi küçültme var mıdır bilmem:)).resimde gördüğünüz gibi muazzam bir fiziği var.acayip iri.diğer atletler yanında çocuğu gibi kalıyor.surat ifadesi ise oldukça erkeksi duruyor.bu bir gerçek ama ben bu cinsiyet tartışmalarını ilk duyduğumda baya bir tepki göstermiştim.'napalım,allah vergisi.olabilir' demiştim ama işin rengi sonra birraz değişti.semenya'nın koçunun daha önce doping deyince ilk akla gelen doğu almanya atletlerine erkeklik hormonu ve kortizon vermekle suçlanıp aklanamayan bir adam olduğunu öğrendik.bu acaba tesadüf olabilir mi diye demedik de değil.sonra bu erkeklik hormonu olayının ve cinsiyet testi adı verilen testin tarihçesi de ortaya çıkınca işin rengi gittikçe garipleşti derken bir de semenya'da ilk sonuçlara göre normalden 3 kat fazla testesteron çıkmış.bir ara ebesi bile çıkıp konuşmuş, onu bilirim,kız oğlan kızdır demiş.bu 3 kat olayı açıkçası hormonal bir bozukluk mudur yoksa şu 'doğu alman' antrenörün becerdiği bir iş midir nasıl ortaya çıkacak bilmiyorum.ama bugün mynet haber'de gördüğüm bir haber çok ilgimi çekti.gerçekten onlara teşekkür etmek gerek.muazzam bir haber hazırlamışlar.bu cinsiyet tartışmalarının aslında ne kadar geriye gittiğini ve caster semenya ile birlikte ortaya çıkan bir şey olmadığını gösterdiler.haber gerçekten çok çok ilginç.örneğin;
DORA RATJEN
Adolf Hitler, 1936 yılında Berlin’de yapılan Olimpiyat oyunlarında Ari ırkının üstünlüğünü göstermek istedi.
Kalın sesiyle farkedilen ve diğer kadın atletlerle aynı duşu paylaşmayı redetmesiyle bilinen Alman Dora Ratjen, Almanya’nın kadınlar yüksek atlama kategorisindeki sporcusuydu. Olimpiyatları, dördüncü sırada bitirdi. Bu kategoride üçüncü olan Dorothy Tyler, Ratjeni şöyle anlatıyor: “Dora’ya karşı mücadele ettim ve onun bir erkek olduğunu biliyordum. Sesi ve vücut yapısından belli oluyordu.”Ratjen’in, daha sonra Avrupa’daki bir yarıştan Almanya’ya dönerken tren istasyonunda erkek olduğu ortaya çıktı. Ratjen, etek giymesine rağmen etrafındaki kişiler tarafından ‘erkeklerde sabah traş olduktan sonra akşam üzeri oluşan kirli sakalla’ yakalandı. Onu muayene etti ve erkek olduğu ortaya çıktı. 1938 senesinde Ratjen, mücadeleden men edildi.
bu herif de semenya'nın üstündeki kişi.erkek olduğu her halinden belli.öyle iki yandan saç örmekle de pek kamufle olmamış anlaşılan.bir de şu var:
SİN KİM DAN
Dan, 1961 ve 1962 yıllarında 400 m ve 800 m koşularında kadınlar kategorisinin rekorlarını kırdı.
400 metreyi 52 saniyenin altında koşan ilk kadındı. 1963 yılında Moskova’da, diğer kadın koşucular Dan ile yarışmayı, onun erkeğe benzemesi nedeniyle istemedi. Bu olaylar gerçekleşirken Güney Koreli bir adam, Sin Kim Dan’ın savaş sırasında kaybolan oğlu olduğunu iddia etti.
Mecburi cinsiyet testi 1966 yılında uluslararası yarışmalara katılan atletlere zorunlu hale getirildi. Sin de bu tarihten sonra yarışmalara katılmadı.
bu da başka bir 'ohaaa' dedirten olay.adam çıkıp kayıp oğlum demiş ve cinsiyet testi yapılması kararlaştırıldıktan sonra ise ortadan kaybolmuş.yalnız bu cinsiyet testinin ortaya çıkmasından sonra ortadan kaybolan ve bir daha yarışmalara katılmayan tek atlet bu değil:
TAMARA ve İRİNA PRESS
Tamara ve Irina Press kız kardeşler 1960 lı yıllarda Sovyetler adına yarışırken beş koşu yarışı kazandılar.
Kariyerleri devam ederken cinsiyet testi zorunlu hale getirildi ve iki kardeş, ortadan kayboldu. Eleştirmenler Press'lerin aslen erkek ya da çift cinsiyetli olduğunu söyledi.
tesadüf olamayacak kadar parçalar birbirini tamamlamış.bir de şöyle bir şey daha var:
MARY EDİTH LOUİSE WESTON
Mary Edith Louise Weston, İngiltere’nin 1924 -1930 yılları arasında en iyi güllecisi ve 1927 yılında da en iyi ciritçisiydi.
Halen ülkenin gülle rekorunu elinde bulundurmaktadır. Ancak Mary, 1930lu yılların ortasında Mark Weston oldu. Kullandığı doping ve kas ilaçları yüzünden cinsiyet değiştirdiği tahmin ediliyor.
gördüğünüz gibi bir rekor bu kadar süredir kırılamadıysa ve de sonradan bir anda marc weston olduysa bu da hormon almış demektir.sergei bubka da diyebilirsiniz ama bubka bun kadar eski değil ve 80 li yılların atleti.bu ise 1920'ler ve o dönemin antrenman şartları ve spor kültürünü göz önünde bulundurursak bu kadardır kırılamayan rekor ya insan üstü bir güçle yapılmıştır ya da görüldüğü gibi dopingle.10 saniyenin altına inemez denen insanoğlu 9.58 koştu(tamam ulan,bolt insan değil).en dikkatimi çekenleri kopyala yapıştır yoluyla paylaştım.daha fazlası için vereceğim linke bakabilirsiniz.semenya olayı gördüğümüz üzere benim en başta düşündüğüm kadar basit bir şey değilmiş. ve de ilk değilmiş.belki de son olmayacak.caster semenya belki de doğuştan böyle.açıkçası buraya yazmadığım ama linkte göreceğiniz soundarajan adlı hint atlet anladığım kadarıyla doğuştan olan özelliklerinden dolayı cinsiyet testine takıldı.peki bu atletin suçu nedir? öyle ya da böyle fiziksel üstünlüğü oluyor diyebilirsiniz,diğerlerine göre daha avantajlı falan.eee,usain bolt'un da fiziği diğerlerinden daha iyi ki böyle insan üstü koşuyor.tyson gay ondan daha mı az idman yapıyor?belki de bolt'tan daha teknolojik imkanları olan pistlerde ve salonlarda çalışıyor ama bu adamı geçemiyor,geçemiyor ve geçemeyecek.şu an çok alakasız bir kıyaslama da yapıyor olabilirim ama doğuştan bazı erkeksi hormonlara ya da kromozomlara sahip atletlerin de bu şekilde diskalifiye edilmesine ise açıkçası üzüldüm(bana ne oluyorsa).zor bir durum,ama karar net.test belli ve doğuştan ya da sonradan verilen hormonla farketmez,kriterlere uyacaksın.semenya'nın belki de madalyası geri alınacak,bilemiyorum.yalnızca tek dileğim doğuştan böyle olması ve bu konuda sabıkası ile bilinen eski doğu almanya kökenli antrenörün bu işin içinde olmaması.bu da haber linki: