20 Ağustos 2009 Perşembe

dejan milojeviç


bu bünyenin gördüğü en zeki basketbolcudur.bunu rahatlıkla söyleyebilirim.dejan bodiroga,ricky rubio şu bu diyebilirsiniz ama milojeviç hepsinden farklıydı benim için.2.00 boyla 4 numara oynayıp 20 sayı 10 ribaunt istatistikleri nasıl açıklanabilir.bir de buna 3-4 asisti de eklerdi her zaman.gene o boy ve ecnebilerin deyimiyle 'poor athletism'iyle 18-20 ribaunt çekebilmesi nedir?2.10'luk pivotları post up ta sırtı dönük alıp bir şekilde potaya gidebilmesine fundamental deha yerine en diyebiliriz.çok özel bir oyuncuydu.biraz geç parladı aslında.26-27 yaşına geldiğinde tüm avrupa duydu onun adını.2004-2005 sezonunda eurolegue'i 20.8 sayı,11.3 sayı,3.3 asist ve 3.5 top çalma istatistikleriyle kapatmıi,olympiakos'a karşı bir maçta 35 sayı,14 ribaunt,3 asist 5 top çalmayı hiç top kaybetmeden yapmış ve herkese içten bir ohaaaa dedirtmiştir.böyle bir 4 numaraydı milojevic.pota altında topu aldı mı sağa sola fake gösterir bir şekilde şutunu atar ya da ikili sıkıştırma gelirse boş adamı hiç zorlanmadan bulurdu.işte bodiroga,milojevic gibi adamalr sayesinde sevdim ben basketbolu.onlar bu işin sadece fizik ve atletizm olmadığını herkese gösteriri gibiydiler.marcus haislip'i herkes bilir.james white ve trepaigner ile birlikte türk basketbolunun gördüğü en atletik adamdır.bunlardan bir farkı da inanılmaz kaslara sahip olup 2.08 lik bir adam için çok iyi bir sürate sahip olmasıydı.allah için sağlam bir top hakimiyeti de vardı.sanırım 2005 yılı falandı ve partizan-ülker maçı vardı.milojevic ve haislip eşleşiyordu.haislip te fiziksel olarak ne varsa milojevic te teki bile yoktu.fakat milojevic resmen haislip i maymun etmişti.post up ta onla eşleşiyor ve ayak hareketler karşısında haislip onu syrediyordu.atletik haislip bir türlü milojevic ten ribaund da çekemiyordu.öyle bir pozisyon alıyordu ki milo;haislip hiç bir şekilde ondan ribaunt çekemedi.sonra da haislip faul problemine girdi zaten.böyle bir adamdı işte.geçen yılın başında galatasaray'a geldiğini duyunca inanamadım.futbolda tuttuğum takım galatasaray dı fakat basketbolda sonuna kadar efes pilsen liydim.bir anda efes le olan tüm anılarımı bir kenara bıraktım ve gs ye canım feda dedim.inanın sırf bu adamı getirdiler diye.çok da iyi başladı gs de.eurocup elemelerinde 15 sayı 10 ribaunt istatistiğiyle işte budur dedirtti bana,lig başllangıcında da gayet iyiydi.hüseyin beşok a çok güzel asistler yapıyordu ama sakatlanıp durmaya başladı ve formunu sürekli kaybetti.biraz da yaşından olsa gerek gereğinden fazla ağırlaşmıştı.aynı bodiroga gibi yaşlılık zaten yavaş olan ayaklarını daha da çok vurmuştu.fırtına gibi başladı fakat kötü bitirdi.ama gene de harika bir deneyimdi onu ligde görmek.hele ribaundu aldğında diğer tüm 4-5 numaraların aksine etrafta kime vereyim diyip topa gömülmek yerine top sürmeye başlayıp oyun kurması yok muydu... teşekkürler milojevic,bu ligin gördüğü en zeki oyuncu sendin.her ne kadar kapasitenin yarısını bile oynayamadıysan da gözlerim seni arayacak bu parkelerde.çok duygulandım lan

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder