geöen yıldan beri konuşulan şey gerçek oldu ve kanter amerika'ya gitti.önce bir okulda hazırlık okuyacakmış sonra da üniversite yolunu tutacakmış.eğitimiyle basketbolunu birleştirmesi eğitimci bir aileden gelmesi nedeniyle çok da şaşırılacak bir şey değil.amerika'ya gitmesini eğitimi açısından değerlendirecek değilim.türkiye'de alcağı eğitimle kıyaslayarak türk eğitim sistemini övmek istemem.eğitimi için bundan doğru bir karar olamazdı fakat basketbolu açısından değerlendirirsek kafamda soru işaretleri var,kararsız kaldım desem daha doğru.şimdi gittiği liseye dandik deniyor.orada 1 yılını harcayacak falan deniyor.burasını bilmiyorum.doğru olabilir,amerika'da yüzlerce(sallamıyorum) high school var ve enes kanter'e her okul burs verir.yani gittiği lisede basketbol kültürü ya da basketbolu geliştirecek ortam ola da bilir olmaya da bilir.ama orada bir sene okuyup üniversiteye gidecek ve asıl kritik nokta bence burası.babası prof. mehmet kanter'in dediğine göre duke ve north carolina gibi üniversitelerden teklif varmış şimdiden.eğer buralardan gerçekten bir teklif varsa bence bizim cığırtkanların dediği kadar kötü bir durum yok.duke,ohio,tenneesee,north carolina,ohio state gibi üniversiteler basketbol kültürü ve bilgisi çok yüksek üniversiteler ve her daim amerika'nın en başarılı okulları olmuşlardır.eğitimleri de çok iyidir.böyle bakınca aslında bana gayet parka gözüktü her şey.enes amerika'da fiziğini daha da geliştirir çünkü orada türkiye'de fiziğiyle kurduğu dominasyonu 10 yaşından beri basket oynayıp vücud geliştiren kas yığını zenci uzunlara karşı kuramayacak bu da onu daha çok fizik geliştirmeye itecektir.bireysel yeteneklerini de geliştirebilir.sol elini kullanmasını ve drippling'i iyi bir basketbol eğitimi olan üniveristede çok rahat geliştirebilir.ama bunlar kesin değil tabi.son yıllarda bilindği üzere ncaa'
in oyunculara kattıkları konusunda ciddi tartışmalar var.liseden nba'e direk geçişler artınca david stern en az 1 yıl ncaa'de oynama zorunluluğu getirmişti.ama brandon jennings ncaa bana bir şey katmaz diyip euroleague seviyesinde bir takıma gelip maç başına 19 dakika süre aldı.istatistikleri çok parlak değildi ama aldığı süre bence gayet iyi ve çok da iyi maçlar çıkardığını hatırlıyorum.bir de jeremy taylor diye bir pivot var.o da maccabi haifa takımıyla anlaşmış.1991 doğumlu ve 1-2 sene avrupa'da oynamak ncaa'den daha faydalı diye buranın yolunu tuttu.bir de madalyonun bu tarafı var.eurolague'de alınan 15-20 dakikalık süreler mi yoksa ncaa sezoununda kimi zaman amatör seviyede olan takımlara karşı 40 dakika oynamak mı?tanjevic'in bir yönü var ki herkesin macbur takdir etmesi lazım;gençlere çok güveniyor ve hata yapsalar ve onlara kızsa da gene de süre veriyor ve enes'e euroleague'de çok rahat 15 dakika süre verirdi ki geçen yıl verdi.bu yönünü zaman gösterecek.bir de fenerbahçe forunlarında ayağı kırılsın,parmağı kopsun senden nefret ediyorum gibi açıklamalar var.bu terbiyesizliğe yorum yapacak değilim.bunu dedikleri kişi 17 yaşında der geçerim.ama şunu söylemeden geçmeyim:bir iddia var o da enes'in olympiakos'tan yıllık 2 milyon euro ve 3 yıl garanti sözleşme teklifi aldığu(iddia değilmiş,kendisi de doğrulamış) ve amerika'ya fenerbahçe'den aldığı uzun süreli sözleşme teklifinden kurtulmak için gittiği ve bir yıl sonra olympiakos yolcusu olacağı.ben buna hiç ihtimal vermiyorum ama ola ki olursa fenerbahçe tepkisinde sonuna kadar haklı olur.bu tam bir hilebazlık ve menajer oyunu demektir.fenerbahçe'nin 5 yılllık sözleşme teklfini fazla bulan arkadaşlara ise enes kanter'e yapıulan yatırmın ne kadar büyük olduğunu bilip bilmediklerini sormak gerek.elbette fenerbhçe bu yatırmın karşılığını almak için onu uzun süre oynatmak isteyecektir.hayırlısı diyelim
17 Ağustos 2009 Pazartesi
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder